Türkiye'nin Sivil Havacılık Geleceği: 10 Yıllık Stratejik Yol Haritası

Türkiye’nin İlk Ulusal Havacılık Şûrası Tamamlandı
TÜRKİYE’NİN İLK ULUSAL HAVACILIK ŞÛRASI, SİVİL HAVACILIK SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ İÇİN ÖNEMLİ KARARLAR ALDI. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 1. Ulusal Havacılık Şûrası’nda alınan kararları açıkladı. 65 proje ile Türkiye’nin sivil havacılık hedefleri belirlendi.
Havacılık Şûrası’nın Önemi
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin ilk Ulusal Havacılık Şûrası’nın sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Şûra, sektörün mevcut durumunu değerlendirmek ve geleceğe yönelik stratejiler geliştirmek için önemli bir fırsat sundu. Uraloğlu, “Küresel Havacılık Ekosisteminde Kendi Kendine Yeten, Yön Veren, Dünyada Öncü Olan Bir Sivil Havacılık hedefine ulaşmak için 16 ana stratejik başlık altında 65 kısa, orta ve uzun vadeli projeyi belirledik.” dedi.
Şûra, 21-22 Şubat tarihlerinde yapılan Arama Konferansı ile başladı. 24 Şubat’ta yapılan Karar Konferansı’nda ise kamu ve özel sektör yöneticileri projelerin stratejik alternatiflerini önceliklendirdi. Uraloğlu, “Sektörümüzün altyapısından teknolojik gelişmelere kadar birçok önemli konuyu masaya yatırdık.” ifadesini kullandı.
Havayolu Ulaşımındaki Artış
Uraloğlu, havayolu ulaşımına olan talebin her geçen gün arttığını belirtti. “Zamanın sınırlılığı, insanları daha kısa sürede daha uzak mesafelere seyahat etmeye yöneltti. Havacılık, küresel ekonomi ve sosyal ilişkilerin can damarı olarak bu ihtiyacı karşılayan en etkili araç konumunda.” dedi. Türkiye’nin 4 saatlik uçuş süresiyle 67 ülkenin merkezinde bulunması, havacılık alanındaki potansiyelini artırmaktadır.
2002 yılından itibaren yürütülen hava ulaşım politikaları ile Türkiye, havacılık alanında dünya arenasının parlayan yıldızı haline geldi. Uraloğlu, “İç hatlarda serbestleşmeyi hayata geçirmenin sektör için bir milat olduğunu” vurguladı. Aktif havalimanı sayısı 58’e çıkarıldı ve hava ulaşım anlaşması yapılan ülke sayısı 175’e ulaştı.
Yolcu Sayısındaki Artış
Uraloğlu, 2002’de iç ve dış hatlarda seyahat eden yolcu sayısının 34 milyon olduğunu, 2024 yılında bu sayının 230 milyonun üzerine çıkacağını belirtti. Ayrıca, havayolu işletmeleri ve hava aracı sayısında da büyük artışlar yaşandı. “Hava Ulaştırma Anlaşması yaptığımız ülke sayısını 81’den 175’e ulaştırdık.” dedi.
Sektörün cirosu da 2,2 milyar dolardan yaklaşık 30 milyar dolara ulaşarak 14 kat arttı. Uraloğlu, “Aktif havalimanı sayımızı yapımları devam eden Yozgat ve Bayburt-Gümüşhane Havalimanlarımızla 58’den 60’a çıkaracağız.” ifadelerini kullandı.
İstanbul Havalimanı’nın Başarısı
İstanbul Havalimanı, Avrupa’nın en yoğun havalimanı olma yolunda ilerliyor. 2024 yılında 80,1 milyon yolcu ağırlayarak Avrupa’da 2. sırada yer alması bekleniyor. Uraloğlu, “Kargo ve yük taşımacılığında Avrupa’nın zirvesine yerleşti.” dedi. İstanbul Havalimanı, hem yolcu hem de kargo taşımacılığında küresel aktarma merkezi olma konumunu güçlendiriyor.
Uraloğlu, “Eş Zamanlı Bağımsız Üçlü Pist Operasyonları uygulamasını 17 Nisan’da hizmete alacağız.” diyerek, İstanbul Havalimanı’nın daha fazla uçuş operasyonu gerçekleştireceğini belirtti.
Teknolojik Gelişmeler ve Yerli Üretim
Uraloğlu, havacılık sektöründe teknolojinin hızla geliştiğini ve yerli çözümler üretmenin önemini vurguladı. “Yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz yazılım ve cihazlarımızı kullanıyoruz.” dedi. Örneğin, interaktif radar analiz ve data ekranı “İRADE” ile güncel meteorolojik veriler tek ekranda toplanıyor.
Türk mühendislerince geliştirilen yerli ve milli sivil gözetim radarı “MGR” Gaziantep Havalimanı’na kuruldu. Uraloğlu, “Hava trafik yönetiminde süreçleri hızlandırarak, kontrolörlerimizin iş yükünü hafifletti.” ifadesini kullandı.
Gelecek Hedefleri
Bakan Uraloğlu, 10 yıllık stratejik yol haritasının temel taşlarını belirlediklerini ifade etti. “Sektörümüzün uluslararası arenada söz sahibi olması için hep birlikte çalışacağız.” dedi. Uraloğlu, güçlü ve esnek bir sivil havacılık otoritesinin yeniden yapılandırılmasının önemine dikkat çekti.
Uraloğlu, “Havacılık alanında her kademede ve rolde mevcut personel açığının kapatılması, mevcut personelin geliştirilmesi” gerektiğini belirtti. Türkiye’nin modlar arası bağlantılarını artırarak, deniz, kara ve demiryolu taşımacılığı arasındaki entegrasyonun güçlendirilmesi hedefleniyor.