Marmara Denizi'nde Müsilaj Sorunu Yeniden Gündemde

Marmara Denizi'nde Müsilaj Sorunu Yeniden Gündemde
Marmara Denizi'nde müsilaj sorunu yeniden artış gösterdi. Uzmanlar, bu durumun deniz ekosistemine ve balıkçılık faaliyetlerine olumsuz etkileri olduğunu belirtiyor. Çözüm önerileri ise atık su deşarjlarının kontrol altına alınmasını içeriyor. Tekirdağ'da dalgıç eğitmeni Ömer Gezgin tarafından görüntülenen müsilaj, deniz ortamında ciddi sorunlar yaratıyor.
Denizdeki Müsilaj Yoğunluğu
Tekirdağ kıyılarında müsilajın varlığının arttığını belirten Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, bu durumun üç temel sebebi olduğunu ifade etti. Bunlardan ilki, son 50 yılda Marmara Denizi'nde yaşanan sıcaklık artışıdır. İkincisi, akıntının olmaması ve üçüncüsü ise kirlilik olarak sıralandı. Marmara Denizi'ne günde toplam 8 milyon ton atık su deşarj edildiği hatırlatıldı.
Bu atık suyun bir kısmının arıtılmış olsa bile, içindeki azot ve fosfor miktarının bitkisel planktonlar için besin maddesi anlamına geldiği vurgulandı. Aşırı beslenen planktonlar, stres durumlarında müsilaj salgılamaktadır. Bu durum, deniz ekosisteminin dengesini bozmakta ve ciddi zararlar vermektedir.
Denizcilik Faaliyetlerine Etkisi
Müsilajın denizcilik faaliyetleri üzerindeki olumsuz etkileri de dikkat çekmektedir. Prof. Dr. Tecer, bazı türlerin yok olduğunu ve oksijensiz ortamlara alışkın omurgasızların çoğaldığını belirtti. Bu durum, balıkçılık faaliyetlerini olumsuz yönde etkilemekte ve turizm üzerinde de olumsuz etkiler yaratmaktadır. Müsilaj, deniz ortamındaki ekolojik dengeyi bozmakta ve deniz canlılarının yaşam alanlarını tehdit etmektedir.
Denizcilik faaliyetlerinin etkilenmesi, balıkçılar için ciddi bir sorun haline gelmiştir. Müsilajın artışı, bazı balıkçıların av sezonunu erken kapatmasına neden olmuştur. Bu durum, deniz ekosisteminin sağlığı açısından kaygı verici bir gelişmedir.
Atık Su Deşarjlarının Kontrolü
Prof. Dr. Tecer, her yıl artan atık su deşarjlarının kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı. İstanbul'daki arıtma tesislerinden günde 3 milyon ton atık suyun Marmara Denizi'ne boşaltıldığı belirtildi. Bu deşarjların ileri biyolojik arıtım ile yapılması gerektiği ifade edildi. Aksi takdirde, müsilaj sorununun çözülmesi mümkün olmayacaktır.
Atık suyun geri kazanılması ve yeni teknolojilerle arıtılması gerektiği de dile getirildi. Müsilajın deniz derinliklerinde yoğunlaştığı ve oksijen üretimini engellediği, deniz altındaki canlıların yaşam alanlarını tehdit ettiği belirtildi. Bu durum, deniz ekosisteminin sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
Dalış Eğitimlerine Etkisi
Dalgıç eğitmeni Ömer Gezgin, müsilajın dalış eğitimlerini de olumsuz etkilediğini belirtti. Artan sıcaklıklarla birlikte müsilajın daha fazla gözlemlendiği ifade edildi. Dalış sırasında müsilajın yoğun olduğu bölgelerde eğitim vermenin zorlaştığı vurgulandı. Bu durum, dalış eğitimi alan öğrencilerin güvenliğini de tehdit etmektedir.
Müsilajın su altında canlılarla birleşme aşamasına geldiği ve bu durumun dalışları zorlaştırdığı ifade edildi. Dalgıçlar, müsilaj nedeniyle derinliklerde görüş açısının kısıtlandığını belirtmektedir. Bu durum, deniz altındaki canlıların yaşam alanlarını da olumsuz etkilemektedir.
Balıkçıların Erken Sezon Kapatması
Müsilajın etkisi, Çanakkale Boğazı'nda avlanan balıkçılar arasında da hissedilmektedir. Bazı balıkçılar, 15 Nisan'da kapanacak av sezonunu müsilaj nedeniyle bir ay erken kapatma kararı almıştır. DEM-BİR Çanakkale-Tekirdağ Bölge Birliği Başkanı Naci Karabiber, müsilajın etkisinin her geçen gün arttığını belirtmiştir.
Bu durum, balıkçılık sektöründe ciddi kayıplara yol açmakta ve deniz ekosisteminin sağlığı açısından kaygı verici bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Müsilaj sorununun çözülmesi için acil önlemler alınması gerektiği vurgulanmaktadır.