Merkez Bankası Faiz Artışı ile Ekonomik Normalleşme Adımı

Merkez Bankası Faiz Artışı ile Ekonomik Normalleşme Adımı
Merkez Bankası, haftalık borç verme uygulamasına dönerek politika faizini artırdı. Bu karar, piyasa çevreleri tarafından sürpriz olarak değerlendirildi ve enflasyonla mücadelede önemli bir adım olarak nitelendirildi. Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında alınan karar, Merkez Bankası'nın likidite koşullarını yakından izleme ve yönetim araçlarını etkili bir şekilde kullanma kararlılığını gösteriyor. 20 Mart 2025 tarihinde ara verilen haftalık repo ihalelerine yeniden başlanması, piyasalarda bir normalleşme sürecinin başlangıcını işaret ediyor.
Faiz Artışı ve Piyasa Tepkileri
Merkez Bankası, politika faizini 350 baz puan artırarak yüzde 46 seviyesine çıkardı. Bu artış, piyasa çevreleri tarafından 'sürpriz' olarak değerlendirildi. Ancak, enflasyonla mücadele açısından bu kararın 'doğru' bir adım olduğu ifade edildi. Faiz artışı, yüksek yatırım maliyetlerinin süreceği anlamına geliyor. Yatırımcılar, yılın ikinci yarısında faiz düşüşü beklerken, bu kararın etkileri dikkatle izleniyor.
Merkez Bankası'nın aldığı bu karar, içeride yaşanan siyasi gerilim ve küresel türbülans ile birlikte, faiz indirim sürecinin askıya alınmasına neden oldu. Geçen yıl sonunda yüzde 50 olan faiz, kademeli olarak yüzde 42.5 seviyesine indirilmişti. Ancak, bu yeni artışla birlikte, piyasalarda daha fazla belirsizlik oluştu.
Likidite Yönetimi ve Sıkı Para Politikası
Merkez Bankası, likidite koşullarını yakından izlemeye ve yönetim araçlarını etkili bir şekilde kullanmaya devam edeceğini duyurdu. Karar metninde, yurt içi talebin ilk çeyrekte ivme kaybetmesine rağmen öngörülenin üzerinde seyrettiği belirtildi. Bu durum, enflasyonu düşürücü etkilerin azaldığını gösteriyor. Küresel ticarette artan korumacı eğilimlerin, iktisadi faaliyetler ve sermaye akımları üzerindeki etkileri de takip ediliyor.
Merkez Bankası, sıkı para politikası duruşunu sürdüreceğini ve enflasyon beklentilerinin düzelmesi için gerekli adımları atacağını belirtti. Maliye politikası ile artan eşgüdümün, dezenflasyon sürecine önemli katkı sağlayacağı ifade edildi. Enflasyonda kalıcı düşüş sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun devam edeceği vurgulandı.
Finansal Piyasalarda Gelişmeler
Finansal piyasalarda son dönemde yaşanan gelişmeler, parasal aktarım mekanizmasını destekleyen ilave adımların atılmasını gerektirdi. Merkez Bankası, tüm para politikası araçlarını kararlılıkla kullanacağını ve kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacağını açıkladı. Bu durum, piyasalarda güvenin yeniden tesis edilmesine yardımcı olabilir.
Ekonomistler, Merkez Bankası'nın dövizde dengeyi sağlamayı hedeflediğini belirtiyor. Önümüzdeki dönemde döviz piyasasında yeniden alım yönlü bir pozisyona geçilmesi halinde, faiz oranlarının düşmesi bekleniyor. Ancak, döviz satışlarının devam etmesi durumunda, faiz oranlarının daha da yükselebileceği öngörülüyor.
Yabancı Yatırımcıların Piyasa Hareketleri
Yabancı yatırımcılar, 11 Nisan haftasında 3.1 milyar dolarlık net satış gerçekleştirdi. Bu satışlar, piyasa fiyatı ve kur hareketlerinden arındırılmış verilerle kaydedildi. Yabancıların hisse senedi ve tahvil satışları, piyasalardaki belirsizliklerin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Yurt dışında yerleşik kişilerin DİBS (Kesin Alım) ve tahvil stokları da önemli bir düşüş gösterdi.
Bu durum, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin 150 milyar doların altına inmesine neden oldu. Son beş haftada rezervlerdeki düşüş, 30 milyar dolara yaklaştı. Merkez Bankası'nın döviz rezervleri, 11 Nisan haftasında 68 milyar dolara gerileyerek, piyasalardaki baskının arttığını gösteriyor.
ECB'nin Faiz Kararları
Avrupa Merkez Bankası (ECB), 3 temel politika faizini 25 baz puan düşürdü. Bu karar, enflasyonun beklenildiği şekilde geliştiğini ve hem manşet hem de çekirdek enflasyonun gerilediğini gösteriyor. ECB, enflasyonun yönetim konseyinin %2'lik orta vadeli hedefi civarında kalıcı olarak yerleşeceğine işaret ediyor.
Bu gelişmeler, global ekonomik ortamda Merkez Bankası'nın alacağı kararların önemini artırıyor. Merkez Bankası'nın bir sonraki toplantısı 19 Haziran tarihinde gerçekleştirilecek. Ekonomik verilerin bu toplantıya kadar nasıl şekilleneceği, piyasalardaki belirsizlikleri etkileyecektir.